7 Mayıs 2014 Çarşamba

SIK KARŞILAŞILAN HASTANE ENFEKSİYONLARI

                         

Sık Rastlanan Hastane Enfeksiyonları

  Hastane enfeksiyonları ile ilgili yapılan sürveyans çalışmaları sonucunda dört grup hastane enfeksiyonu tespit edilmiştir.

Nosokomiyal Üriner Sistem Enfeksiyonları (NÜSE)

  En sık rastlanan hastane enfeksiyonu üriner sistemdir ve enfeksiyonların yaklaĢık %40’ını oluşturur. Hastane kaynaklı üriner sistem enfeksiyonlarının %85’i kateter uygulaması, % 15’i de sistoskopi (endoskopla idrar yollarının incelenmesi) gibi ürolojik giriĢimler sonrası görülür. Enfeksiyona sebep olan mikroorganizmaların en başta geleni, E.coli’dir.

  Nosokomiyal üriner sistem enfeksiyonları, sıklıkla 50 yaşın üstünde, kadın hastalarda , kateterizasyon süresinin uzadığı durumlarda görülür. Kateterize hastaların çoğunda 30 gün içinde üriner sistem enfeksiyonları gelişmektedir.

  Enfeksiyon etkeninin duyarlı olduğu bir antibiyotikle parenteral yolla tedavi edilmeli. Mümkünse kateterin çıkarılması veya değiştirilmesi uygun olur. Eğer kateter çıkarılamıyorsa en azından semptomlar çözülene kadar tedaviye devam edilmelidir.

  Nosokomiyal Üriner Sistem Enfeksiyonlarının Önlenmesi

-Çok gerekmedikçe katater takılmamalı ve takıldı ise çabuk çıkartılmalı,
-Kateter takılırken sterilizasyona kesinlikle dikkat edilmeli,
-İdrar torbasından geri dönüşü engellemek için daima mesaneden aşağıda
tutulmalı,
-Kateter irrigasyonları solusyonlarla sık sık tekrarlanmamalı,
-Bu hastalar mümkün olduğunca izole (ayırmak) edilmeli,
-Sonda bakımı konusunda hasta ve ailesi bilgilendirilmeli, özellikle el
yıkamanın önemi anlatılmalı,
-Üriner sistem enfeksiyonları etken patojenin duyarlı olduğu bir
antibiyotikle tedavi edilmeli ve mümkünse kateter çıkarılmalı veya değiştirilmelidir.

Hastane Kökenli Pnömoniler (HKP) 

  Hastane infeksiyonları içinde en ağır seyredendir. %33-50 mortalite (ölüm) oranıyla ilk sıradadırlar. Hastaneye yatıştan veya taburcu olduktan 48 saat sonra geliĢir. Yatıştan ilk 3 gün içinde gelişen pnömonilere erken pnomoniler denir. Daha sonraki günlerde ortaya çıkanlara ise geç pnömoniler denilmektedir. 
  Erken pnömonilerde etkenler genellikle S.pneumoniae, M.catarrhalis ve 
H.influenzae’dır. Geç pnömonilerde ise etkenler genellikle K.pneumoniae, Enteobacter spp. Serratia spp., E.coli, S.aureus ve P.aeruginosa’dır. 

  HKP tanısı en güç konulabilen infeksiyonlardandır. Yoğun bakımlarda yatan ve mekanik ventilasyondaki hastalarda HKP riski daha yüksektir. Ayrıca ileri yaş, altta yatan hastalıklar, şok, bilinç bulanıklığı, KOAH (kronik akciğer hastalıkları), kış ve sonbahar ayları HKP riskini artırmaktadır. 

   Hastane Kökenli Pnömonilerin Önlenmesi 

-Kontamine olmuş respiratuar cihazları kullanılmamalı, 
-Hava yolu temizliği yapılırken aseptik teknik kullanılmalı, 
-Koruyucu önlemler alınmalı, 
-Yeni uygulamalar ve teknikler hakkında sağlık personeline bilgi verilmeli, 
-Hasta, hasta yakını ve sağlık personelinin eğitimi yapılmalı, 
-El yıkama ve eldiven giymeye önem verilmelidir. 

Cerrahi Alan Enfeksiyonları (CAE) 

  Sıralamada 3.sıradadır. Tüm hastane enfeksiyonlarının %15 ini oluştururlar. Bu enfeksiyonlar genellikle cerrahi işlemden önce, cerrahi işlem sırasında ve cerrahi girişimden bir ay sonra ortaya çıkan enfeksiyonlardır. Bazen bu süre bir yıla kadar uzayabilir. 
 Cerrahi enfeksiyonlar üç alt başlık altında toplanmaktadır. 
-Yüzeyel İnsizyonel (kesi) Enfeksiyonlar: Cilt ve cilt altı bölgeyi tutan 
enfeksiyonlardır. 
-Derin İnsizyonel Enfeksiyonlar: Fasia ve kasları tutan enfeksiyonlardır. 
-Organ / boiluk Enfeksiyonları: İnsizyon dışında ameliyatla açılan herhangi bir 
anatomik organ veya boĢluğu ilgilendiren enfeksiyonlardır. 
  Cerrahi alan enfeksiyonlarında etken, sıklıkla gram pozitif bakteriler (S.aureus, enterokoklar, KN stafilokoklar, streptokoklar) dir. Daha nadir olarak gram negatif bakteriler (E.coli, P.aeruginosa, enterobakterler, P.mirabilis, K.pneumoniae) ve kandida enfeksiyona sebep olur. Yaş, şişmanlık altta yatan hastalıklar, başka bir bölgede enfeksiyon bulunması, 
hastanın operasyon öncesi hastanede yatış süresi enfeksiyon riskini arttırır. 
  Yapılan araştırmalar sonucu mikroorganizmaların çoğunun, hastanın yaraya yakın veya uzak vücut yüzeylerinden bulaştığını, genellikle operasyon odasındaki çevre koşullarının bulaşta daha az etken olduğu ortaya çıkmıştır. 

   Cerrahi Alan Enfeksiyonlarının Önlenmesi 

  Cerrahi alan enfeksiyonları, aşağıdaki üç devre ile ilgili önlemlerin alınmasıyla büyük oranda önlenebilir. 
İşlem Öncesi 
o Hastanın ameliyat bölgesinin uygun antiseptiklerle hazırlanması, 
o Cerrahi ekibinin hazırlanması(el/kol antisepsisi vb.), 
o Ameliyathane ve diğer personelin eğitimi ve yönetimi, 
o Uygun antibiyotik profilaksisinin (koruyucu) uygulanması, 
İşlem Sırasında 
o Ameliyat salonunun havalandırılmasının uygun yapılması, 
o Fizik ortamın temizliği ve dezenfeksiyonu, 
o Belli aralıklarla mikrobiyolojik inceleme için steril şartlarda örnek 
alınması, 
o Gereğinden fazla personelin bulundurulmaması, 
o Ameliyat ekibinin uygun steril cerrahi giysiler giymesi, 
o Ekibin cerrahi işlem sırasında asepsi ve antisepsiye dikkat ederek çalışması, 
İşlemden Sonra 
o Hastanın mümkün olduğunca izole edilmesi, 
o Pansumanlardan önce kesinlikle el yıkanması, 
o Pansumanın uzman kişilerce steril olarak yapılması, 
o Cerrahi işlemden sonra mecbur olunmadıkça ilk pansumanın 24-48 
saatten önce yapılması, 
o Doğru antibiyotik tedavisi ve uygulanması yapılmalıdır. 

Bakteriyemiler 

  Hastane enfeksiyonları arasında üçüncü sırada yer alan ciddi bir sorundur. Hastane kaynaklı mikroorganizmalarla gelişen dolaşım sistemi enfeksiyonlarıdır. Bakteriyemi hastane enfeksiyonları içinde giderek artan bir sorun oluşturmaktadır. Primer ve sekonder olarak iki gruba ayrılırlar. 
-Primer Enfeksiyon: Başka bir alanda belirlenen bir infeksiyondan sorumlu 
olmayan kanda üreyen mikroorganizmaların neden olduğu bakteriyemidir. 
-Sekonder Enfeksiyon: Başka bir anatomik alanda tespit edilen infeksiyondan 
sorumlu mikroorganizmanın sebep olduğu bakteriyemi durumudur.

  Yoğun bakım üniteleri bu enfeksiyon açısından diğer birimlerden daha risklidir. Mikroorganizmaların deriden damar içine geçmesi kateterler aracılığı ile olmaktadır. Kateterin, tipi, takıldığı yer, takılış şekli ve bakımı enfeksiyon oluşumunda etkilidir. Ayrıca kontamine olan sıvının verilmesi de bakteriyemi sebebidir. 
  En büyük etken stafilokoklardır. En sık saptanan tür S.epidermidis’tir bakterilerdir. 

  Bakteriyemilerin Önlenmesi 

-Zorunlu olmadıkça kateter takılmaması, 
-Uygun kateterin seçilmesi, 
-Kateterin gereğinden fazla bekletilmemesi, 
-İşleme başlarken deri temizliğinin uygun antiseptikle ve dikkatli 
yapılması, 
-Kateter uygularken, çıkartılırken, pansuman yaparken ellerin yıkanması 
ve steril eldiven giyilmesi , 
-Setlerden enjeksiyon yapılmadan önce, bölgenin uygun antiseptikle 
silinmesi, 
-Kateter takıldıktan sonra enfeksiyon belirti ve bulgularının izlenmesi 
gerekir. 


Hastane Enfeksiyonları Risk Faktörleri
Hastane enfeksiyonları risk faktörlerini 4 ana başlıkta ele alabiliriz. 
  Mikrobiyal Faktörler 
-Antibiyotik kullanımında artış nedeni ile çoklu dirençli patojenlerin oranı 
artar. 
-Yeni uygulamalar ve aletler içinde veya etrafında mikroorganizmaların 
yaşayabileceği ortam oluşturabilirler. 
  Konakçı Faktörleri 
-Yaş (Bebek ve yaşlılar) 
-Metabolik veya imminsüpresyona yol açan bozukluklar, (diyabet lösemi) 
-İmminsüpresif ilaçlar 
-Travma ve yanıklar 
  Çevresel Faktörler 
-Cerrahi müdahaleler 
-Kateterizasyon (damar-idrar) 
-İnvaziv ve diagnostik girişimler (endeskop,basınç monitörleri) 

  Hijyenik AlıĢkanlıklar 
-El yıkama ve kişisel bariyer yöntemlerini kullanma 

Hastane Enfeksiyonu Sonuçları 

-Hastanede kalış süresinde uzama, 
-Morbitide artma, 
-Yaşam kalitesinde azalma, 
-Mortalitede artış, 
-İş gücü ve üretkenlik kaybı, 
-Maliyette artış görülür. 


Hastane Enfeksiyon Kontrol Komiteleri (HEKK) 

  Enfeksiyon kontrol komiteleri hastanelerde nozokomiyal enfeksiyonlarla ilgili 
sorunları tespit etmek, bu sorunların çözüm yollarını araştırmak ve alınması gereken önlemleri ve kararları hastane idaresine iletmekle yükümlü kurullardır. 
  Enfeksiyon kontrol komiteleri hastane idaresine bağlı olarak çalışırlar. Hastane enfeksiyonları kontrol çalışmaları hastanenin birçok bölümünü ilgilendirmektedir. 

Hastane Enfeksiyon Kontrol Komite Üyeleri 

-Hastane idarecisi (başhekim veya görevlendireceği bir görevli), 
-Dahili tıp bilim dallarından tercihen iç hastalıkları uzmanı, 
-Cerrahi tıp bilim dallarından tercihen genel cerrahi uzmanı,
-Çocuk hastanelerinde çocuk enfeksiyon hastalıkları yan dal uzmanı, 
-Klinik mikrobiyolog, 
-Enfeksiyon kontrol doktoru, 
-Başhemşire veya hemşirelik hizmetleri müdürü 
-Enfeksiyon kontrol hemşiresi, 
-Hastane eczacı veya baş eczacı, 
-Hastane müdüründen oluşur. 

Enfeksiyon Kontrol Komitesinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları 
-Yataklı tedavi kurumunun özelliklerine ve şartlarına uygun bir enfeksiyon 
kontrol programı belirleyerek uygulamak, yönetime ve ilgili bölümlere bu 
konuda öneriler sunmak, 
-Yataklı tedavi kurumunda uygulanması gereken enfeksiyon kontrol 
standartlarını yazılı hale getirmek, gerekirse bunları güncellemek, 
-Çalışan personele, hizmet içi eğitimler verilmesini sağlamak ve uygulamaları 
denetlemek, 
-Hastanenin ihtiyaçlarına ve şartlarına uygun bir sürveyans programı geliştirmek ve çalışmalarının sürekliliğini sağlamak, 
-Hastane enfeksiyonu yönünden, riskli bölümleri belirleyerek hastane enfeksiyon kontrol programı için hedefler koymak, 
-Antibiyotik, kullanımı ile ilgili doğru politikalar koymak, 
-Dezenfeksiyon ve sterilizasyon uygulamaları ile ilgili standartları belirlemek, 
dezenfektanların seçimi kullanımı ve temizlik uygulamalarını kontrol etmek, 
Hastanelerde sorun teşkil eden bir enfeksiyon riskinin belirlenmesi durumunda, gerekli incelemeleri yapmak, izolasyon tedbirlerini belirlemek ve izlemektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder