Kuduz
Virüsle oluşan, santral sinir sistemini tutan enfeksiyon hastalığıdır.
Etken ve Bulaşma Yolları
Kuduzun etkeni, rabies virüsü rabdoviridae grubundan olup RNA ihtiva etmektedir. Sinir hücrelerine eğilimi olan (nörotropik) bir virüstür. Tüm dünyada yaygındır. Kuduz virüsü ısı, kuruluk ve ultraviyole ışınlarına karşı dayanıksızdır.
Kuduz virüsü enfekte olan canlıdan izole edilen, uzun kuluçka süresindeki virüs kaynaklarına sokak virüsü denir. Sokak virüsünden pasajlar alınarak elde edilen, kısa kulakça süreli ve sinir hücresi dışında üreyemeyen virüse sabit virüs denmekte ve bu virüsler aşı kaynağı olarak kullanılmaktadır.
Kuluçka süresi, 15 gün - 5 ay arasında olup ortalama 40 gündür. Isıran hayvanın durumu, ısırığın derecesi, beyne uzaklığı, ısırılan kişinin aşılı veya aşısız oluşu ve vücut direncine göre de değişiklikler gösterir. Yaranın yeri ve derecesi, kuluçka süresi bakımından gruplandırılır.
-Baş ve yüz yaraları: Ağır ve orta dereceli yaralarda (parçalı ve diş batmış ise), kuluçka süresi 30–35 gündür. Yara hafifse (çizik, sıyrık) kuluçka süresi 2 aydan fazladır.
-El-kol yaraları: Ağır ve orta dereceli yaralarda, 60-70 gündür. Hafif yaralarda, 3 aydan fazladır.
-Ayak ve bacak yaraları: Isırık yarası ağır ise 60 gün, orta ve hafif ise 100 gün civarındadır.
Bulaşma, kuduz hayvanların ısırması ile olur. Kuduz virüsünü taşıyan yarasaların bulunduğu mağaralarda da bulaşma olmaktadır (solunum yoluyla).
Epidemiyoloji
Dünyadaki birçok ülkede hayvanlarda kuduz bulunmaktadır. İnsanlarda enfeksiyonun oluştuğu vakaların çoğu gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. Güney doğu Asya’da bir ülkeye giden yolcuların %13’ünün bölgesel hayvanlarla temas içinde olduğu tahmin edilir.
Patogenez ve Klinik Belirtiler
Hayvan hastalığı olan kuduz, insanlarda da görülür. %100 öldürücüdür. Isırma sonucu, deri yüzeyinden deri altı dokusuna girer. Santral sinir sistemine yönelir. Virüs, girdiği bölgede, omurilik parçasının arka boynuna ulaşır. Virüs, periferik sinirler yönünden de organizmaya yayılıp santral sinir sistemine ulaşır. Otonom sinirler yolu ile yayılıp tükürük bezlerine, adrenallere, medüllaya, böbreklere, akciğerlere, dalak, kalp kası ve deri altı
dokusuna ulaşır.
Kuduzun ilk belirtileri, ısırık yerinde karıncalanma, kaşıntı, ağrı, hâlsizlik ve soğukluk gibi şikâyetler görülür. Sudan korkma (hidrofobi), havadan korkma (aerofobi), ışıktan korkma (fotofobi) ve sesten- gürültüden korkma (ankofobi) görülen önemli belirtilerdir. Salya ve salgılarda artma (hipersalivasyon) görülür. Hastanın yüzüne üflendiğinde huzursuz ve rahatsız olması, hava korkusunun belirtisidir.
Hasta sulu gıdaları yutarken ya da suyu gördüğünde solunum yolu ve ağız-yutak kasılmaları gelişir. Hastayı bu durum rahatsız eder ve tikler gelişir. Kasılma evreleri arasındaki ara dönemlerde hasta hareketsiz durur ve gelecek nöbetin korkusuyla yaşar.
Bir sonraki evrede olmayan bir şeyi gördüğünü (halüsinasyon) zanneder, eşyaları değişik şekillerde görür (illüzyon). Hastalarda bağırıp-çağırma, saldırganlık, delirme ve çırpınma hali görülür. Felçler, kol ve bacaklardan başlar ve yukarıya doğru yayılır.
Bir sonraki evrede paralizi ve koma gelişir. Kalbin ve solunumun durması sonucu hasta ölür.
Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları
Hastanın hangi hayvan tarafından ısırıldığının bilinmesi gerekir. Yaranın durumu tespit edilir. Laboratuvar bulgusu olarak lökositoz, BOS‟ta basınç ve hücre artması, idrarda albümin ve asetonun görülmesini sayabiliriz. Kuduzun kesin tanısı, histopatolojik incelemeler, virüsün hücre kültüründe üretilmesi ve serolojik testlerle konmaktadır.
Komplikasyonları
Kuduzun tipik belirtilerini komplikasyon olarak da değerlendirebiliriz. Kuduz virüsü beyne yerleşip sonrasında sinir sistemi belirtileri, poliomiyelit, ansefalit, tetanos gibi hastalıklarla da karıştırılabilir.
Korunma
Kuduzdan korunmanın en etkili yöntemlerinden birisi hayvanlara düzenli olarak kuduz aşısının yapılması ve şüphelenilen hayvanların gözetim altına alınarak hastalığın yayılmasının engellenmesidir. Ayrıca tüm köpekler kaydedilmeli, başıboş ve sahipsiz hayvanlar bulundurulmamalıdır. Şüphelenilen durumlarda, hayvanlar 10 gün boyunca gözetim altında tutulmalıdır. Eğer bu süre sonunda hayvan ölmüyorsa kuduz değildir.
Kuduz şüphesi ile ölen hayvanların kafaları bozulmadan ambalajlanır ve buz içinde laboratuvara verilir. Eğer kuduz hayvanlar tarafından ısırılan bir başka hayvan, aşılanmamışsa öldürülmelidir. Öldürülemeyen hayvanlar ise en az 6 ay boyunca karantina altına alınmalıdır. Bu hayvanlar yakalandıktan sonra ve 6 ay sonra kuduz aşısıyla aşılanmalıdır. Eğer aşılı hayvan, başka bir hayvan tarafından ısırılmışsa yeniden aşılanmalı ve 3 ay boyunca gözetim altında tutulmalıdır.
İngiltere’de diğer ülkelerden gelen kedi ve köpekler çok sıkı karantina altında tutulur. Bu yüzden bu ülkede kuduz %100′e yakın önlenmiştir. Mesleği gereği kuduza yakalanma ihtimali olan kişiler düzenli olarak aşılanmalıdır.
-Kuduzdan korunmanın en etkili yöntemlerinden birisi hayvanlara düzenli olarak kuduz aşısının yapılması ve şüphelenilen hayvanların gözetim altına alınarak hastalığın yayılmasının engellenmesidir.
-Ayrıca tüm köpekler kaydedilmeli, başıboş ve sahipsiz hayvanlar
bulundurulmamalıdır. Şüpheli durumlarda, hayvanlar 10 gün boyunca gözetim
altında tutulmalıdır.
-Kuduz etkeni bulaşan kişilere 0., 3., 7., 14., ve 28. günlerde 5 doz olmak üzere intramuskuler yoldan kuduz aşısı yapılır.
Önlemler
Kuduzun yaygın olduğu bölgelerde, Yabani hayvanlar ve sürüden ayrılmış evcil hayvanlara (özellikle de köpekler ve kediler) temas etmekten kaçınınız. Kuduz olma ihtimali olan bir hayvan tarafından ısırıldıysanız veya başka bir temastan şüpheleniyorsanız; yarayı dezenfektan veya sabun veya deterjan ve su ile hemen temizleyiniz. Hemen tıbbi yardıma başvurulmalıdır. Aşılar tamamen belgelenip bilinen kuvvetteki aşıların kullanıldığı ortaya koyulmadıkça, ilgili hayvanın aşı durumu, maruz kalma sonrası tedavinin sınırlandırılması için bir kriter değildir. Bu hayvan evcil bir hayvansa, şüphelenen hayvan 10 gün boyunca gözlem altında tutulmalıdır. Kuduz Sonrası Tedavi Kuduzun yaygın olduğu bölgelerde; bir hayvan ısırması, hayvanla diğer bir temas durumu ve hayvanın davranışı ve görünüşü o hayvanın kudurmuş olabileceği fikrini ortaya atabilir. Bu gibi durumlara hemen bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Kuduz enfeksiyonunun oluşmasını önleyen kuduz sonrası tedavi, yaranın ilk yardımla tedavi edilmesiyle başlayan ve kuduz aşısı yapılması ile devam eder. Eğer 3. sınıf bir maruz kalma söz konusu ise anti-kuduz immunoglobülinleri verilir. Aşı yapılması, ve gerekirse immunoglobülin verilmesi, bir doktor tarafından yerine getirilmeli ya da doğrudan denetlenmelidir.
İlk Yardım
Enfeksiyon bölgesindeki kuduz virüslerinin kimyasal veya fiziksel yollarla temizlenmesi en etkili koruma yöntemi olduğu için, sabun, deterjan ve su ya da sadece su ile çabuk ve etkin bir şekilde yıkamak şarttır. Yıkadıktan sonra %70'lik etanol, ispirto eriyiği veya sulu iyodin ya da povidon iyodin solüsyonu tatbik ediniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder