6 Mayıs 2014 Salı

KIZAMIK



Kızamık
  İlkbaharda ve kışın son döneminde ortaya çıkan, virüsün neden olduğu, ateş ve deride döküntülerle kendini gösteren, bulaşıcı bir hastalıktır.
Kızamık, hastanın iş ya da okul hayatına engel olur. Kişi, kendini oldukça yorgun hisseder ve ateşi yükselir. Tehlikeli bir hastalık olan kızamık, bazı yan etkiler sonucu başka rahatsızlıklara (ishal, akciğerde, gırtlakta, orta kulakta iltihap) yol açar. Bu hastalıkların görülme sıklığı ortalama %10 civarındadır.
Kızamık, hamilelerde, bebeklerde tehlikelidir. Ayrıca bu hastalık, ölüme bile sebep olabilir. Aşının kullanılmadığı bölgelerde salgın görülebilir.

Bulaşma Yolu
  Kızamığa neden olan mikrop, hastanın ağız ve burun boşluğuna yerleşir. Yerleştikten sonra bir hafta içinde, hastalık bulaşabilir. Bu süre, döküntünün başlamadan önce ve başladıktan sonraki dönemidir.
Bulaşma yolu, konuşma, hapşırma ya da öksürme ile tükürük damlacıklarının yayılması ile olur. Kızamık virüsü, havada iki saat kadar canlı kalır. Çocukluk dönemi hastalığı olarak bilinse de, bu dönemde hastalığa yakalanmamış erişkinlerde de ortaya çıkabilir. Hastalık görüldüğünde, vücut bu mikroba karşı bağışıklık kazandığından, tekrarlamaz.

Belirtileri
  Mikrop girdikten sonra, 10. günde döküntü öncesi dönemin bulguları ortaya çıkar ve en fazla 3 gün sürer. Hastanın ateşi yükselir, titreme vardır ve ağzının içinde küçük, beyaz lekeler ortaya çıkar. Öksürük kuru ve inatçıdır ve yine bu dönemde ortaya çıkar. Gözler kızarmıştır ve ışıktan rahatsız olur.
Döküntülü dönemde, döküntüler kırmızılaşır ve büyür. Biraz kabarmıştır ve sayıları artmıştır. Yüzde ve boyunda ortaya çıkan döküntü daha sonra gövdeye, kollara ve bacaklara da yayılır. Hasta yorgundur ve ateşi tekrar yükselmiştir. Soğuk algınlığı, bu dönemde görülür. Bademcikler şişmiştir.

Daha sonra iyileşme dönemi başlar. Döküntüler solar ve düşmeye başlar. İz bırakmazlar ve hasta artık iyileşmiştir. Kişi, eski enerjisine kavuşur. Hastanın ateşi normale döner ve kişi, soğuk algınlığından kurtulur.



Tanı
  Kızamık hastalığında ortaya çıkan belirtiler, bu hastalığa özgü bir durum değildir. Bir çok enfeksiyon sonrası bu belirtiler görülür. Ama döküntü ve döküntünün ortaya çıktıktan sonraki seyri, hastalığın tanısı için önemlidir. Döküntü başlamadan önce hastalığın tanısını koymak zordur.
Kızamıkta ortaya çıkan lekeler hastadan hastaya farklılık gösterir. Ayrıca ağız içinde görülen bu beyaz lekeler başka bir hastalıkta oluşan bir bulgu değildir. Bu durum da tanı için önemli bir kriterdir.

Tedavi
  Kızamık hastalığı çok bulaşıcı bir hastalık olduğu için, öncelikle mikrop kapan kişinin diğer insanlardan uzak tutulması sağlanarak hastalığın yayılmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır. Hastalık özellikle okul, yuva, kreş gibi kalabalık ortamlarda çok hızlı bir yayılma gösterir. Bu nedenle, özellikle buralarda salgına karşı daha dikkatli olunmalıdır.
Kızamığın yayılmasını önlemenin yanında, kızamık tedavisi için hastanın temizliğine ve beslenmesine dikkat etmek gerekir. Odası güneş görmeli ve temiz olmalı, sık sık havalandırılmalıdır. Bu esnada hastanın üşütmemesine de dikkat edilmeli, beden temizliği de daha özenle yapılmalıdır. Bunlara dikkat edilmezse, hastalık ilerleyebilmekte ve zatürree gibi tehlikeli hastalıklara dönüşebilmektedir.
Kızamık Hastalığı, Kızamık Aşısı‘nın da gelişmesi ve yaygınlaşması ile büyük oranda azalma göstermiştir. Kızamık aşısı, kızamıktan korunmak için en etkili yoldur. Günümüzde kızamık aşısı 2 ya da üç doz olarak uygulanmaktadır. İlk kızamık aşısı bebeklerde 12 aylıkken vurulur. 2. doz 4-6 yaşlarındaki çocuklara uygulanır. Bazen 12 yaşında 3. doz aşı yapılabilir. Kızamık geçiren kişiler ile kızamık aşısı yaptıranlar, kızamığa karşı bağışıklık kazanır ve bir daha kızamık olmazlar.


Kızamık Aşısı
  Kızamık aşısı, enjeksiyonlar deri altına yapılır ve iki doz halinde uygulanır. Kızamık aşısı en erken 12 aylıkken en geç 15 aylıkken yapılabilir. İkinci kızamık aşısı ise 4 ila 6 yaş arasında olur. Bu yapılan iki kızamık aşısından sonra kızamığa karşı yüksek oranda korunmuş olunur. Kızamık aşısı yetişkinlerde de yapılabilir. Ancak gebe iken kesinlikle kızamık aşısı yapılmaz.
Komplikasyonlar
  Hastaların yüzde 30’unda orta kulak iltihabı, zatürre, ensefalit (beyin iltihabı), kalp ve karaciğer problemleri görülebilir; ki en ciddisi zatürre olup kızamığa bağlı ölümlerin yüzde 90’ından sorumludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder