1 Mayıs 2014 Perşembe

KİST-HİDATİK

Etkeni Ve Kuluçka Süresi
  Kurt, köpek ve diğer etobur hayvanların ince bağırsağında yaşayan, çok ufak, yassı bir şerittir. Etkeni, Echinococcus granülosustur.
Kuluçka süresi, kistlerin sayısına ve yerleştiği organa göre aylarca hatta yıllarca sürebilir.
               
Belirtileri
  Etkenin yerleştiği organlarda, birçok kurtçuktan oluşan kist hidatik denen kitle oluşur. Yerleştiği organa göre belirtiler görülür. En çok ağrı vardır. Karaciğerde; ağrı, sarılık, akciğerde; öksürük, solunum güçlüğü, deride; döküntüler ve alerjik belirtiler görülür. Kısaca etkenin yerleştiği organlarda lokal belirtiler görülür.
  Kist etrafında berrak bir sıvı toplanır. Bu sıvının kesesi ve kist parçalanırsa anafilaktik şok oluşabilir. Ayrıca, kurtçuklar kalp ve beyin gibi organlarda da tahribat yaparak, hastayı ölüme götürebilirler. Anemi ve eozinofili artışı diğer lâboratuvar bulgularıdır.
Tanı

  Hastalığın kendine özgü klinik ve laboratuvar bulguları yoktur. Tanıda en çok yardımcı olan radyolojik testlerdir. Bunlar başlıca, direkt grafiler, ultrasonografi, eko-kardiyografı, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemedir.
  Radyolojik yöntemler, kistin yerleştiği or­ganlara göre tercih edilir. Örneğin, akciğer kist hidatiklerinde standart akciğer filmleri, karaciğer kist hidatiklerinde ise ultrasonog­rafi tercih edilir. Radyolojik tetkiklerin ya­nında, çeşitli kan testleri (serolojik testler) ile hastalığın tanısı doğrulanır. Bu serolojik testler, tanının kanıtlanmasının yanı sıra, te­davi sonrası takipte ve kontrol yöntemleri­nin etkinliğinin değerlendirilmesinde de kullanılmaktadır.

Tedavisi
  Günümüzde üç tedavi seçeneği bulunmaktadır. Bunlar, cerrahi tedavi, tıb­bi tedavi ve “perkütan” tedavidir. Bu teda­vi yöntemlerinden hangisinin kullanılacağı­na, kistin yerleştiği organ, kistin büyüklü­ğü, sayısı, enfekte olup olmadığı ve hasta­nın genel durumu  göz önüne alınarak karar verilir.
  Tıbbi tedavi komplike (karmaşık) olmayan kist­lerde, santral sinir sistemi ve kalp gibi ha­yati organlarda yerleşmemiş kistlerde, bir­den fazla kist olduğunda, cerrahi tedavi ya­pılamayacak hastalarda, cerrahi olarak çıkartılamayacak kistlerde, cerrahi öncesi ve sonrasında ve perkütan tedavi öncesi ve sonrasında kullanılmaktadır.
  Tıbbi tedavi­de önceleri mebendazol ilacı kullanıma gir­miş, ancak günümüzde yerini aynı gruptan olanalbendazol adlı ilaca bırakmıştır. İlaç gebelerde kullanılmamalıdır.
  Yan etkilerin­den dolayı tedavi sırasında karaciğer, böb­rek ve kemik iliği fonksiyonları sık sık takip edilir. Tedaviye, kist canlılığını kaybedinceye kadar devam edilir.
  Tedavi boyunca hastalar, kistin canlılığı açısından radyolo­jik ve serolojik yöntemlerle takip edilirler. Hastalar tedavi bitiminden sonra da, kist yeniden ortaya çıkabileceği için mutlaka uzun süreli takip edilmelidirler.
  Albendazol ile kontrol edilemeyen kistlerde praziquantel ilacı da kullanılmaktadır.
  Sorun oluşturan kistlerde, hayati organlara yerleş­miş kistlerde ve patlama riski olan büyük kistlerde ise cerrahi olarak kistin çıkartıl­ması tercih edilir.
  Perkütan tedavide ise uz­man doktorlar tarafından kiste ultrasonografı eşliğinde kateter ile girilip, kist sıvısı boşaltılıp, kist içine alkol veya kisti öldüren başka maddeler verilmektedir. Bu yöntem, cerrahi ile çıkartılamayacak durumda olan kistlerde ve tıbbi tedaviye cevap vermeyen hastalarda kullanılmaktadır.
 Korunma Yolları
  Bulaşmanın ekinokok yumurtaları ile kontamine olan sebzelerle ve enfekte köpek dışkısı ile kontamine olan eşyalarla ve köpek tüyleri ile ağız yoluyla olduğunu belirtmiştik.
Korunmada bu bulaşma yollarına yönelik önlemler alınır. Başı boş köpekler kontrol altına alınır, etken köpeklere çiğ hayvan etleri ile bulaştığından bunlara çiğ et (özellikle karaciğer) yedirilmez. Ev köpekleri bakım ve kontrolden geçirilir, onlarla yakın temastan kaçınılır. Hijyen kurallarına uyulur, eğitim yapılır.

  Hida­tik hastalık insandan insana bulaşmaz. En sık bulaş yolu köpekten insanadır. Bu ne­denle hijyenik şartlara uyulması çok önem­lidir. Parazitin yaşam döngüsünün köpek-koyun-köpek arasında olduğu bilinmekte­dir. Bu yaşam döngüsünün herhangi bir dö­nemde kırılması hastalığın önlenmesinde ana unsurdur. Bu değişik yollarla sağlanabi­lir. Amaç hastalıklı sakatatların köpeklere ulaşımını engellemek ve bağırsaklarında parazit /yumurta bulunan köpeklerin para­zitlerden arındırılmasıdır. Özellikle kon­trolsüz kesim yapıldığı dönem ve yerlerde hastalıklı organların köpeklere ulaşımını engelleyecek imha yolları kullanılmalıdır. Hastalıklı organların derine gömülmesi en uygun imha yoludur. Şüphesiz hastalığın genel kontrolü için kesimler kontrollü ya­pılmalıdır. Köpeklerin parazitlerden arındı­rılması için en uygun seçim Praziquantel ve­rilmesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder