4 Mayıs 2014 Pazar

EPİDEMİK TİFÜS (LEKELİ HUMMA)

       

   Riketsiyaların neden olduğu hastalıktır. Riketsiyaların, bakteri ve virüslere benzeyen özellikleri vardır. 

   Enfeksiyon kaynağı insan ve bölgeye özgü kemiricidir. Q humması hariç, riketsiyal hastalıklar kapalı enfeksiyonlar olup insana bulaşma, artropotlarla olur. Rezervuarları (kaynak) bölgelere göre değişir. Bit, pire, kene ve akar riketsiyaları olarak gruplandırılır. İnsandan insana bitler bulaştırır. 

Etken ve Bulaşma Yolları 

   Etken, riketsia prowazekidir. Bit dıĢkısı içinde aylarca yaşar. Kuluçka süresi 7-14 gündür. Mikroorganizma sayısı fazla olursa 5-6 güne kadar iner. 
   Bulaşma deri yolu ile oluşur. Kaynak, hasta insanlardır. Sağlam bit, hasta insanın kanını emer, riketsiyaları alır. Bit, sağlam insandan kan emerken dışkısını deri üzerine bırakır. Etken bitin hortumuyla açılan delikten ve kaşıma neticesinde deride açılan çatlaklardan girerek bulaşır. Hasta insanın kanı ile kan nakli sırasında da bulaşma olur. 

Patogenez ve Klinik Belirtiler 

   Sağlam insan vücuduna giren riketsayalar, küçük damarların endotel hücrelerine yerleşir. 4-5 gün içinde ürer. Büyük dolaşım ile organlara, arter ve venlerin endotel hücrelerine girer. Riketsiyaların toksinleriyle hastalık tablosu görülür.

   Griple başlar. Kırgınlık, baş ağrısı, üşüme, titreme ile ateş yükselir. Kas, baş, vücut ağrısı, halsizlik, kusma, bulantı,  kabızlık, ishal gibi belirtiler görülür. Deri döküntüleri makülo-papüler tarzda, omuz başı ile koltuk altından başlar. Tüm vücuda yayılır. Döküntü tüm vakalarda görülmeyebilir. Purpura ve peteşiler görülür. Döküntü döneminde toksik belirtiler görülür. Ateş, fotofobi, kulak çınlaması, geçici sağırlık, hipotansiyon, baş dönmesi, şuur bulanıklığı, zekâ geriliği, delirium, ajitite, bradikardi, taşikardi ve ritim bozukluğu, dalak 
büyümesi gibi belirtiler görülür. 

Prognoz

  Çocuklarda prognoz erişkinlere kıyasla da­ha iyidir. Hastalık 2-3 hafta sürer, nekahat dö­nemi uzayabilir. Erişkinde BriU-Zinsser hastalığı denilen tekrarlayan formalar görülebilir. Te­davi edilmeyen vakalarda ölüm oranı % 2-40 arasında değişir.

Komplikasyonları 

   Kalp yetmezliği, pnömoni, bronkopnömoni, otitis media, trombozlara bağlı gelişen kangrenler, böbrek yetmezliği, yatak yaraları, paroditis, apseler, sağırlık, körlük, epilepsi ve glomerülonefrit önemli komplikasyonlarıdır.

Korunma 

-İnsektisitlerle savaş, 
-Çevre sanitasyonu ile korunma gerçekleşir. 

  Kesin teşhis konduktan hemen sonra, en seri haberleşme aracı ile bildirim yapılır (uluslar arası bildirimi zorunludur). Hastalar hastanede tecrit edilir. En önemlisi de bitle mücadele etmektir.
 Hastalığın nereden bulaşmış olacağı araştırılır. Hastalık kaynağı, başka bir bölgede ise o bölgenin sağlık örgütü uyarılır. Hastaların çamaşır­ları ve yatak takımları steril edilir veya yakılır. Sağlık eğitimi yapılır.Sağlamları korumak için 6. aydan sonra her yaşta 6 haftalık aralıklarla 2 defa 1 cc tifüs aşısı yapılır. Salgın tehlikesi varsa 6 ay sonra, yoksa 1 yıl sonra rapeli yapılır. Bağışıklık oranı düşük ve süresi kısadır (6 ay -1 yılkadar). Fakat aşılı kişiler hastalığı hafif atlatır ve ölüm oranı önemli ölçüde azalır.
  Günümüzde ciddî bir tifüs salgını yoktur. Ülkemizde yakın zamanda görülmeyen bir hastalıktır. Fakat savaşlarda biyolojik savaş aracı olarak kullanmaya uygun ve çok tehlikeli olabilecek bir hastalıktır.

Hemşire Bakımı

  E. tifüs bir damar hastalığıdır. Böbrek üstü bezleri, kalp ve beyin başta olmak üzere birçok hayatî organın dolaşım bozukluğuna bağlı olarak, fonksiyonlarının bozulduğu düşünülürse tifüste bakım ve tedavinin önemi ortaya çıkar* Yatak istirahatı ile beslenme çok önemlidir. Fazla hareket kalbin yükünü artırır.
 Beslenmede sindirimi kolay, yeterli protein ve kalori içeren ve hastanın isteğine uygun gıdalar verilir. Meyveler, özellikle B ve C vitamini bol gıdalar verilir. Pek çok hastada şuur bulanıklığı, zeka geriliği ve ajitasyon olacağı için hastaların yakından takibi gerekir, genel vücut temizliği yapılır, yeni giysiler giydirilir. Ağız bakımına önem verilir.
 Spesifik tedavide, tetrasiklin ve kloramfenikol grubu ilâçlar verilir. Kalp yetmezliği, solunum güçlüğü, ateş, anemi, böbrek üstü bezi yetmezli­ği, yatak yaraları, baş ve adale ağrıları, şuur bulanıklığı, elektrolit-sıvı den­gesi bozukluğu gibi semptomlara karşı, doktorun vereceği tedavi dikkatle uygulanır. E. tifüs çocuklarda hafif, orta yaşlılarda orta şiddette, 40 yaştan sonra ağır seyreder. Kış ve ilkbaharda daha çok salgın yapar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder